3 Ocak 2018 Çarşamba

               Yaser Arafat 1929 -2004                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                 a

Yaser Arafat (1929-2004) Kahire'de doğdu.Kudüs'te Yahudiler için kutsal sayılan ağlama duvarına bir taş attımı uzaklıktaki mahalledeydi evi.İsrail'in doğu Kudüs işgalinden sonra ağlama duvarına geri açmak için evi yıkıldığında öfke patlaması yaşıyordu.Bu öfke, İsrail'in uzunca bir süre sallamıştır.
Filistin denince akla Arafat gelir.Mısır'da eskiden Osmanlı zabiti olan Abdurrahman bey'in oğlu Muhammed olarak doğmuş ama kendini Filistin davasını adamıştır.

Arapçada "geçinilmesi kolay iyi huylu" manasına gelen Yaser adını Yahudilik ve Siyonizm üzerine eğitim gördüğüKahire üniversitesi'nde almıştı.Yahudiler ve Araplar arasında yaşanan gerginliğin patlama noktasına geldiği İsrail'in kurulmasına bir sene olduğu 1947 yılında Arap milliyetçisi olan heyecanlı delikanlı Arafat, bölgeye silah sokmaya çalışan gönüllülerden biri olarak sahneye çıkmıştır. 1948 de Arapların "nakba" felaket olarak isimlendirdikleri şey gerçekleşti veİsrail devleti kurulmuştur.İlk taraflar arasındaki savaşta Arafatta vardı.Okulu bırakmış savaşta yer almıştır.Sonuçta Araplar yenilmiş, Arafat tekrar okula dönüp inşaat mühendisi olarak mezun olmuştur.
Süveyş krizi patlak verince bir kez daha Mısırın yolunu tutmuş, Mısır ordusunun idari üsteğmenlerin biri olarak çöllerde savaşmıştır.Savaşın ardından Kuveyte gitmiş, burada bir inşaat şirketi kurmuş, tanıştığı 2 Filistinli yurtsever Ebucihad ve ebu iyi yaptı birlikte El Fetih hareketi ni kurmuşlardır.1958 de bu iki Filistin yurtsever aynı zamanda Mısır'daki Müslüman kardeşler'in üyesidir.
El Fetih ile bir yer altı bağı kurulmuş, İsrail'e karşı silahlı mücadeleye girişir inmiştir.Ortadoğu'nun tek gündem maddesi olan Filistin meselesi 1964 yılında bir araya gelen Arap devletlerinin, Filistin kurtuluş örgütü örgütü kurmasıyla Araplar mücadeleye tekrar başladı.Filistin Kurtuluş Örgütü nün çekirdeği konumuna zamanla gelmiştir.
Arafat 1964 te Kuveyt den ayrıldı.Ürdün'den İsrail yönelik saldırılar organize etmeye başladı.Bağımsızlığını korumak adına Arap liderler den para almayı reddediyordu.Arafat hareketini bağımsız tutması özellikte Hafız Esad'ı öfkelendiriyor.Arafat, Arap liderleri tamamen küstürmeyip onları her zaman kol mesafesinde tutmuştur.1967 Arap İsrail savaşının ardından güçlü bir FKÖ (Filistin kurtuluş örgütü) oluşmuştur.Filistin davası, Arafat'ın şahsi da özleşmek sevilmeye başlıyordu.Arafat, FKÖ örgütü lideri idi artık.
Ürdün'den gerçekleştirilen saldırdılar işe yarıyordu fakat Ürdün'de ciddi bir güç haline gelen FKÖ Ürdün kralının Hüseyini rahatsız etmeye başladı ve ardından Kral Hüseyin Filistinlilere  saldırdı. Tarihe Kara Eylül olarak tarihe geçen bu kardeş kavgasında 3000 kadar Filistinli ölmüş, on binlercesi Lübnan'a kaçmıştır.Arafat'ta Lübnan'a gitmiş burada çalışmaları devam ettirmiştir.
Dünya 1972 yılında Kara Eylül isimli Filistinli bir örgütün İsrailli atletlerin Münih'teki olimpiyat oyunlarında kaçırması ve çıkan operasyonda 11 İsrailli ölmesi, Arafat için büyük bir darbe olmuştur. Bunun üstüne İsrail, Mossad olayların arkasında olduna inandığın isimlerin üzerine operasyonlar yapmış, aralarında Arafat'ın koruma müdürününde olduğu 8 kişi Mossad tarafından öldürülmüştür.Şiddete dayandığı için operasyon dünya devletleri gözünde Arafat terörist olarak nitelendirilmiştir.
Lübnan savaşı sırasında FKÖ, Lübnan ulusal hareketinin yanında yer alınca Hafız Esad sinirlenmiş ve Lübnan daki kontrolü kaybedeceğim korkusuyla Muhafızları onun üstüne yollamıştır.Bu olay Ortadoğu'da bu olay kimin eli kimin cebinde olduğunu asla anlaşılmayacağının bir göstergesi olmuştur.
Neredeyse aynı anda herkesin herkesin müttefik ve aynı zamanda herkesin herkesle düşman olduğu Lübnan iç savaşı devam ederken İsrail, 1982 de Lübna'ı işgal etmesi üzerine Arafat, Lübnan'dan da gitmiştir.Tunus'a giden Arafatı Mossad rahat bırakmamış ve İsrailin Tunus'a yaptığı operasyon sonucu en yakın dava arkadaşı Ebu Cihat ölmüştür.Asıl hedef kendisidir.
Filistin davası 1987 keskin bir viraj almış canlarına tak eder israil işgali altındaki topraklarda yaşayan Filistinliler topyekün direniş için sokaklara dökülmüştür.Taştan başka silahları olmayan Filistinliler geri adım atmamış, duyulan öfke artırmıştır.Arafat'ın liderlik pozisyonda tartılma tartışılmaz şekilde güçlenmiştir.Direniş günlerinde Arafat, Filistin devleti kurduğunu ilan etmiş, Filistin realitesini getirip dünya kamuoyunun kucağına bırakmıştır.Ardından başka bir tarihe adım atarak İsrail'in güvenliği için de var olma hakkını tanıdıklarını ve teröre karşı olduğunu ilan etmiş, tam anlamıyla ezberleri bozmuştur.Bu açıklamadan birkaç saat sonra Amerikan yönetimi Filistin kurtuluş örgütü orta doğu sorununun taraflarından biri olarak tanımıştır.
Amerikalıların gözetiminde görüşmeler başlamış, pek çoğunda sonuç alınamazsa da nihayetinde Filistinlilerin Gazze ve Batı Şeria'da Filistin otoritesinin kendi kendini yönetme konusunda taraftar anlaşmıştır.13 eylül 1993 te başında beyaz saray bahçesinde başkan Clinton ev sahipliğinde Arafatla israil devlet başkanı İzak Rabin  el sıkışarak prensipler dekarasyonu imzalanmıştır.Arafat 1994 te FKÖ başkanı ve liderolarak Gazze'ye yerleşerek başkan ve başbakanlık rollerini üstlendi aynı yıl Filistin resmi hükümet olduğunu ilan edildi.
Arafat ülkedeki herşeyden tek başına sorumluydu.Filistin yardım olarak kurulan dünya bankası tarafından kendisine yardım amacıyla oluşturulan yardım paralarının kontrolünü elinde tutması ve Ağustos 2003 te IMF'nin, Arafat'ın yardım paralarının 900 milyon dolarını kendi kontrolündeki bir banka hesabına aktardığını iddia etmesi ile ortalık karıştı.Amerikalılar, Arafat paranın etrafımda çok fazla dolanıyor deyince tartışmaları alevlenmiştir.
Para ile ilgili bu iddalar suçlamalar ve dedikodular hayatını Filistin'e vakfetmiş de defalarca İsrail'in elinden kurtulmuş olan bu dava adamının 11 kasım 2004 te Paris'te ölmesine dek devam etmiştir. Arafat ölmüş ama sınırda bir otorite ve bağımsızlık da da olsa dünyanın gözlerini açmasında büyük rol oynadığı Filistin devleti tam teşekküllü bir devlet olma istikametinde çeleli yolculuğunu sürdürmüştür.
Arafat hayatını Filistin yolunda adamıştır.Saddam Hüseyin'in Kuveyt'i işgal etmesine destek olması ile büyük tepki toplamış bir süreliğine uluslararası arenada yalnız bırakılmıştır.Filistin gibi islamla doğrudan özdeşleşen davayı temsil etmesine rağmen Arafat konuşmalarda duaları eksik etmesede içki sigara kullanmasada hiçbir zaman sıkı bir dindar görüntüsü vermedi.Zaten liderlik ettiği hareketi sonucu devrimci ve anti emperyalist olarak tanımlamıştı.Bu özelliklerinden dolayı dünyanın birçok ülkesinde binlerce devrimci Filistin'de İsrail'e karşı savaştı.Aralarında ülkemizden Cengiz Çandar ,Faik Bulut gibi isimlerin de bulunduğu yüzlerce Türk vardı.Cengiz Çandar Arafat'ta yakın ilişkiler kurmuş hatta Arafat 1981 de yasaklı olduğu dönemlerinde ev hapsinde tutulan Ecevit'e Çandar aracılığı ile isterseniz sizi Türkiyeden dışarı çıkartabiliriz mesajı yollamıştır.Temmuz 2012 de diş fırçasında ve bazı kıyafetleri normal düzeyde zehir bulundu açıklandı. Suikaste kurban gittiği şüphesi doğunca mezara açılmış ve inceleme yapılmış olup halen zehirlenip öldürüldüğü İsrail tarafından öldürüldüğü iddia edilmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Vladimir İlyich Lenin 1870 - 1924   1917  Sovyet Devrimi’nin lideri olan Vladimir Ilyich Lenin, Marksist düşünce ve siyaset adamıdı...